Son dönemde dünyadaki her şeyin başına “Yeşil” i koyup bir şeyler söylemek ve yorum yapmak moda oldu. Bizde lojistik camiası olarak bu akımın dışında kalmadık (kalamazdık!) ve pek çok yeşil lojistik uygulaması planladık, ürettik, yaptık.
Yeşil lojistik uygulamalarına genel olarak baktığımızda bu işin olmazsa olmazının demir yolu kullanımı olduğunu görüyoruz. İntermodel uygulamalar, demiryolu ile taşımalar, Blok trenler gibi uygulamanın sadece bir tanesini bile yapsanız hemen “Çevreye Saygı” moduna girebilirsiniz. Demiryolu kadar yaygın olarak konuşulan (maalesef uygulanan diyemiyorum) diğer “yeşil” konu elektrikli araçlar. Kargo mu dağıtıyorsunuz? filoya iki adet elektrikli araç alıp hemen “0 Emisyon” reklamlarına başlayabilirsiniz. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Bütün bunlar çok güzel ve elbette bu uygulamalar çevreye verilen zararların azalmasında faydalı ama çevreyi korumak adına yapılması gereken şeyler gerçekten bunlar mı?Bunları yaptığımızda görevimizi yapmış olur muyuz?Soruyu bir de farklı şekilde sorayım: Yaptığımız uygulamalar gelecek nesillerin ihtiyacı olan doğayı koruyor mu yoksa sadece verilen büyük çaplı zararı azaltmaya mı yarıyor? Yani doğadaki bozulma ve yok oluşu kendi faaliyetlerimizi yapar iken durdurabiliyor muyuz? Gerçekten “Yeşil” olmanın asıl şartı bu olmalı bence. Çevreye verdiğimiz zararı %5 azaltarak “Yeşil Lojistik” yapıyoruz diye düşünmemek lazım.
Yeşil lojistikte yapılan uygulamaların ortak özelliklerinin düşük ilk yatırım maliyetli olmak ve hemen ölçülebilir sonuçların alınabilmesi olduğunu görüyoruz. Operasyonel seviyede yapılan uygulamaların etkisi de daha önce belirttiğim gibi sınırlı ve pazarlama amaçlı oluyor.
Stratejik olarak “Yeşil Lojistik” uygulaması yapma kararı alarak gerekli yatırımları yapmaya birileri artık hazır olmalı.İş planı tamamı ile “Yeşil” olmaya dayanan ,kullanılacak araçlar, ekipman ve binaların tam anlamı ile çevre dostu (Elektrikli araçlar, geri dönüşümlü malzemeler, kendi elektriğini üretip kullanan ve atık sularını tekrar kullanabilen binalar gibi) olması ile ilgili bir yatırım planını açıklayıp uygulama takvimi belirleyen şirketlerden bahsediyorum.
Çünkü benim anladığım anlamı ile gerçek “YEŞİL LOJİSTİK” ancak bu şekilde yapılmaya başlanabilir.
Saygılarımla,
Ihsan Kulluk
