THY’de yaşanan Uçuş işletme Krizi giderek tırmanıyor. Aralık ayında 63 yaş sınırına gelen ve emekli olması beklenen Uçuş İşletmeden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Asaf Bora’nın yerine kimin geleceği sorusuna hala yanıt aranıyor. Şeker Bayramından önce yıllık izine çıkan Bora, geçen hafta işbaşı yaptı. Bora’nın yokluğunda vekalet Uçuş İşletme Başkanı Kadir Dokuyucu’ya verilmişti. Dokuyucu kendisi için çok değerli bu fırsatı iyi kullanamadı. Geçtiğimiz günlerde airlinehaber’de detaylarını okuduğunuz A 310 kaptanlarının üst tipe geçirilmesi krizini iyi yönetemedi. Yayınladığı mesaj “kendine güvenen, yaptıklarından emin olan” bir yönetici profiline uygun düşmedi. Toplumu ikna noktasında dinsel referansları kullanması yadırgandı.
Hepsinin üstüne “üst tipe geçirdiği kaptanlardan birinin “komşusu olduğu ve son 310 filodan çıkmadan kısa süre önce THY’de işe alındığı” iddiaları Dokuyucu’ya bakışta soru işaretlerine yol açtı. Uçuş İşletme Başkanı olur olmaz kendisine özel bir işlem yaparak üst tipe geçmesinden dolayı oluşan tereddütleri daha da artırdı. Şimdi, THY’de Bora’nın Aralık sonuna kadar görevinde kalacağı konuşuluyor. Uçuş emniyetini doğrudan ilgilendiren bu makama oturanların, üst yönetimin istediklerini yapmaktan çok, doğruları anlatmak ve yönetimin fikrini değiştirmeye çalışmak gibi bir önceliği ve misyonu olmalı.
BÜTÜN SUÇ PİLOTLARDA !
Uçuş İşletmenin, bu şirketin kalbi olduğu bir gerçek… Tecrübe, bilgi ve birikim yöneticilerde aranması gereken temel özellikler olmalı iken, “bizden olsun, çamurdan olsun” mantığı ile giderseniz, varacağınız yer Katmandu’dur, Soçi’dir, A-320 kazasıdır. Ondan sonra gelsin Uçuş Değerlendirme Kurulları… THY İşletmedeki dedikodular doğru ise, 30 civarında pilot Kurula çıkarılmayı bekliyor… Son derece vahim bir tablo… Daha vahimi, işletmeden, eğitimden sorumlu yöneticilerin bırakın çuvaldızı, iğneyi bile kendilerine batırmaması, Kendi sorumluluklarını sorgulamaması, özeleştiri yapmaması…
GÜNAYDIN KAPTANIM!
Bütün bunları niye anlattık? Çünkü son 5-6 yılda İşletme iyice rayından çıktı. Özellikle Dokuyucu geldikten sonra Tip Müdürü yapılan bir pilot var ki, inanılmaz..2010 yılında THY’ye girmiş, daha önce Almanya’da imiş. Bu yılbaşında da Tip Müdürü yapılmış. Geçen yıl işten atılan bazı pilotların açtıkları davalarda bu pilotun şirket tarafından işveren şahidi olarak görevlendirildiğini biliyoruz. Ama mahkemelerde söylediklerini duysanız dudaklarınız uçuklar: ”Bundan pilot olmaz, bu kişi uçarsa insanları öldürür, buna verilen paraya yazık..” Kim için söylüyor? Havacılıkta kendisinden çok daha deneyimli meslektaşları için… Peki, yarın biri çıkıp da derse “Madem bu adamlar pilot değil, aylarca hatta yıllarca nasıl kokpite oturttunuz, yolcuları niye riske ettiniz?”
Ne cevap vereceksiniz? “Doğru” diyorsanız biz de size “Good morning after supper” deriz. Ayda 20 saat uçup ilave tazminatla Genel Müdürü bile sollayan bu arkadaşlara tavsiyemiz, kendilerini bilmeleri, teklif edilen her görevi kabul etmemeleridir.
ÜSTÜN’LERİN HAVA YOLU MU, HAVA YOLUNUN ÜSTÜNLERİ Mİ?’
Geçtiğimiz günlerde bir aile, kokpitte gülümseyerek verdikleri pozla ulusal medyada geniş yer buldu. Halil Üstün ve çocukları, THY’de ailece kaptanlığın tadını çıkarıyordu. Baba Halil Üstün, 1997’de THY’ye girmiş, 2005’de Kaptan Pilot olmuştu. Uzun süren ikinci pilotluk döneminden sonra şansı açılmış ve henüz 2 yıllık kaptan iken Mart 2007’de Uçuş Eğitim Başkanlığı’na getirilmişti.
Ama küçük(!) bir eksiğinin olduğu kısa süre sonra anlaşıldı. Üstün, A 320 TRI(Type rating Instructor) eğitimi almamıştı. Bu nedenle de Form 4 (Yönetici Personel Formu) belgesi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nce onaylanmamıştı. Kendilerini havacılık dehası olarak gören THY İcra Komitesinin üç mümtaz üyesi Karlıtekin, Topçu ve Kotil, bu detayı (!) atlamışlardı.
Ama önemli değildi. Hemen bir telex mesajı hazırlandı ve “Uçuş Eğitim Başkanı Halil Üstün, gerekli olan TRI eğitimini tamamlayana kadar yerine Uçuş Eğitim Müdürü Menderes Çakıcı vekâlet edecektir.” Denildi. Normalde böyle bir hata yapılınca, hemen üstü örtülür, rezaletin ortaya çıkmaması için tedbir alınırdı. Ama gelinen noktada, anormali normal gibi göstermek olağandı. Pişkinlik, “biz yaptık oldu, yaptı isek biz yaptık, size hesap mı vereceğiz? “ yaklaşımı geçer akçe idi. Sonuçta eğitim tamamlandı, Üstün huzur-u kalp içinde koltuğa yerleşti. Ocak 2010 tarihine kadar da görevde kaldı. Başkanlığa atandığında 549 Kaptan arasında 426. Sırada olan Halil Üstün aslında kıdemin, tecrübenin ve birikimin ne kadar gereksiz(!) olduğunu gösteren bir yönetici örneği olarak THY tarihindeki mümtaz yerini aldı.
ARMUT NEREYE DÜŞER?
Üstün Kaptanın oğlu Cem de, babasının şirketine 22 Şubat 2006’da katıldı. Babası Eğitim Başkanı iken, THY adına Türk Hava Kurumunda pilotaj eğitimini tamamladı. 2013 yılının son günlerinde Kaptanlığa terfi etti. Halil Üstün’ün kızı Ece İnci ise, babası Eğitim Başkanı iken 2008 yılında şirkete girdi. 2014 yılı Mayıs ayında da Kaptan oldu.
Şimdi Üstün ailesi, 3 kaptan çıkarmanın haklı gururu ile kokpitte poz veriyorsa ne mutlu o babaya, ne mutlu o şirkete! Ne kadar öğünseler azdır!
https://airlinehaber.com/thy-ucus-isletmede-yonetim-krizi/
