- SABANCI VAKFI’NIN DESTEKLEDİĞİ METROPOLİS ANTİK KENTİ 2015 YILI KAZI ÇALIŞMALARI SONA ERDİ
- ANA TANRIÇA KENTİ METROPOLİS’TE ANTİK HELEN MİTOLOJİSİNİN BAŞ TANRISI ZEUS İÇİN İNŞA EDİLMİŞ KÜLT ALANI ORTAYA ÇIKTI
- DÜNYADA İLK KEZ METROPOLİS’TE, ZEUS’A ÖZEL BİR SIFAT OLAN “KREZİMOS” İLE TAPINILDIĞINI İSPATLAYAN BULUNTULAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
- SABANCI VAKFI GENEL MÜDÜRÜ ZERRİN KOYUNSAĞAN: “METROPOLİS’TE İLERLEYEN ÇALIŞMALAR HEYECAN YARATIYOR. METROPOLİS’İN SIRLARI AYDINLANMAYA DEVAM EDECEK”
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Sabancı Vakfı’nın desteğiyle Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen 2015 yılı kazı çalışmaları sona erdi. Kazı çalışmalarında Metropolis Antik Kenti’nde önemli buluntular ortaya çıkarken ilk defa Antik Helen mitolojisinin baş tanrısı Zeus için inşa edilmiş bir kült alanı keşfedildi. Kent merkezinde yer alan ilk ve tek tapım merkezi olarak kayıtlara geçen bu alan, Ana Tanrıça Kenti olarak tanınan şehirde başka inanışların bulunduğunu da gösterdi. Arkeolojik çalışmalar kutsal alanda gerçekleştirilen, dini tören ve ritüellere ilişkin önemli arkeolojik bulguları da ortaya koyuyor.
Kazı alanında yapılan çalışmalarda bölgenin bir tapınma merkezi olduğunu gösteren yazıtlı sütun parçaları, bir sunak parçası ve heykel kaidesi bulundu. Kazı ekibinin yaptığı detaylı çalışmalar sonucunda ise bu alanın Zeus Krezimos’a adanmış bir kült alanı olduğu ortaya çıktı.
Zeus’un “Krezimos” sıfatı dünyada ilk kez Metropolis’te kullanıldı
Yapılan kazılarda elde edilen bir diğer önemli bilgi de dünyada ilk defa Metropolis Antik Kenti’nde baş tanrı Zeus’un Krezimos sıfatıyla anılması oldu. Zeus’a tapınılan kentlerde kendisine yerel sıfatlar verildiği biliniyor. Ancak bugüne kadar hiçbir kentte Krezimos sıfatıyla anılmaması Metropolis için özgün ve önemli bir bilgi niteliği taşıyor. Yapılan çalışmalarda Krezimos sıfatının Metropolis’e özgü yerel bir sıfat olduğunu ortaya çıkıyor. Latincede bitkilerin büyümesi anlamına gelen “crescere” kelime köküne benzerliği açısından Krezimos’un “Metropolis’e bereket ve bolluk getiren koruyucu Zeus”anlamına geldiği düşünülüyor.
Yazıtlar üzerinde, Metropolis Kazısı heyet üyelerinden Prof. Dr. B. Dreyer’in yapmış olduğu epigrafik incelemelerle kültte çalışan rahip, rahibe ve diğer memurlara ait isimler ve sıfatların yanı sıra dini törenlerin nasıl yapıldığına dair önemli bilgilere de ulaşıldı. Metropolis’te Zeus Krizimos’a tapınımın M.Ö. 2. yüzyılda başladığı ve Roma döneminde devam ettiği düşünülüyor.
Bugüne kadar sosyal içerikli yapıların keşfedildiği antik kentte ilk defa dini içerikli bir alanın ortaya çıkarılmasından büyük heyecan duyduğunu belirten Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek “25 yıldır tarihin izlerini sürdüğümüz Metropolis’te bu yıl çok önemli bir bilgiye ulaştık. Yapılan çalışmalarda Zeus Krezimos kültünün sadece Metropolis Antik Kenti’nde var olduğu hem yazıtlar hem de mimari veriler aracılığıyla kanıtlandı. Zeus için ayrılmış ve mimari olarak düzenlenmiş böyle bir alanın Metropolis’te bulunmuş olmasından büyük heyecan duyduk. Bu yıl keşfedilen kült alanın ve mimarisinin tam olarak anlaşılması için gelecek yıllarda yapılacak çalışmalar büyük önem taşımaktadır.”dedi.
2015 yılı kazı çalışmalarına değinen Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan “Bu yıl Metropolis Antik Kenti’ni ülkemiz kültür turizmine kazandırmanın mutluluğunu yaşadık. Sabancı Vakfı olarak böyle bir mirasın açığa çıkmasına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Metropolis’te ilerleyen çalışmalar heyecan yaratıyor. Önümüzdeki kazı sezonunda yepyeni bulgular ve bilgilerle Metropolis’in sırları aydınlanmaya devam edecek. Kazı çalışmalarına başkanlık eden Doç. Dr. Serdar Aybek ve ekibini bilim dünyasına kazandırdıkları ve emeklerinden dolayı kutluyorum.” dedi.
Metropolis Antik Kenti bu yıl ören yeri olarak ziyarete açıldı
Dünyanın sayılı arkeoloji dergilerinden Current World Arcaeology’nin en son sayısında kapağa taşınan kent, kültür mirası ve Türk turizmi açısından önemli bir değer olacağının ipuçlarını veriyor. Bu yıl ‘ören yeri’ statüsü alan Metropolis, 3 yıldır süren çalışmalar neticesinde ziyarete açıldı. Antik Kent, İzmir Arkeoloji Müzesi tarafından DÖSİMM (Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü) adına satışa çıkarılan biletler veya müze kart ile gezilebiliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü veManisa Celal Bayar Üniversitesi adına yürütülen proje, Sabancı Vakfı ve Torbalı Belediyesi tarafından destekleniyor; MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) ile yurt içi ve yurt dışından farklı üniversiteler de Metropolis’in arkeolojik alan çalışmalarına katkı sağlıyor. Bugüne kadar Türkiye ve dünya arkeoloji dünyasını heyecanlandıran birçok yeni buluntu ve eser gün yüzüne çıkartılan kazılar gelecek sene de devam edecek.
Metropolis Hakkında 1990’dan bu yana sürdürülen kazılarla gün ışığına çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alıyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Geç Neolitik Çağ’daki ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ’a, Helenistik Çağ’dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor. Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Döneme ait Antik Tiyatro, Bouleuterion (Meclis Binası), Stoa (Sütunlu Galeri) ile Roma İmparatorluğu Dönemi’nde inşa edilen iki hamam yapısı, hamam ve palaestra (Spor Alanı) kompleksi, Mozaikli Salon, Peristyl Ev, Dükkânlar, Genel Tuvalet, Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulundu. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında çoğunluğu Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait seramik, sikke, cam, mimari parçalar, heykeller, kemik, fildişi ve maden eserlerden oluşan 10 binlerce buluntu gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, bugün İzmir Arkeoloji, İzmir Tarih ve Sanat ile Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor. |