Hava Kargo Hakkında Herşey
Havacılık

Hint Okyanusu’nun baharat Adası’na uçuşlar başlıyor

Türk Hava Yolları’nın Zanzibar uçuşları adına skylife Zanzibar yazısından alıntı yaptık.

Kayıp balık Nemo’yu bulmakta zorlananlara bir müjde ile söze başlayayım; onu Zanzibar’ın batı yakasındaki Fumba Plajı’nda arayın. Ben “Dhow” adı verilen geleneksel Arap yelkenlisi kiralayıp Hint Okyanusu’na açıldım, suda sıçrayan yunuslara da dikkat ederek… Sonra bir mercan resifinde durdum, maske ve şnorkelimi takıp ılık suya daldım ve keşfe çıktım. Eğer böyle yaparsanız beş dakika içerisinde bir deniz anemonunun uzuvları arasında güvende olan bir palyaço balığı göreceğinizin garantisini verebilirim.

Şnorkel, Zanzibar’daki en çok talep gören aktivitelerden biri olsa da göz alıcı bir mücevheri andıran bu ada aslında ziyaretçilerine birçok alternatif sunuyor. Bir hafta boyunca bu seçenekleri tek tek keşfe çıktım.

İşinin ehli gezginler Zanzibar’daki turlarına Taş Şehir’den başlıyor. Tabii Zanzibar’dan kastım, kısaca Zanzibar olarak bilinen 52 takımadanın en büyüğü olan Unguja. Başkentin eski şehir merkezi olan Taş Şehir,

UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Bölgeyi çevreleyen labirentvari ara sokak ve küçük meydanlar, adanın tarihî unsurlarıyla tanışmak için en ideal noktalar.

Zanzibarlı turist rehberim Raşid’le Forodhani Bahçeleri’nde buluşup yola koyulduk. Bu yeşil vahayı ve Hint Okyanusu’na açılan kumsalında suya dalıp çıkan çocukların sevinç çığlıklarını geride bıraktığımız yolda iki önemli yapıyla karşılaştık. Sağımızda, Ummanlı Arapların XVIII. yüzyılın başlarında inşa ettiği Eski Hisar’ın mazgallı duvarları yükseliyor. İç duvarlarının önünde hediyelik eşya tezgâhları dizilmiş. İnip şöyle bir göz attıktan sonra sol tarafta bulunan ve XIX. yüzyıldan kalan Beytü’l-Acaib’e, yani Acayiplikler Evi’ne yöneldik. Bu tören sarayı, Zanzibar’da elektriğin sağlandığı ilk binaymış. Günümüzde müze olarak hizmet veriyor ama yapısal düzenlemeler nedeniyle ziyarete kapalıydı.

Ünlü rock grubu Queen’i ve solisti Freddie Mercury’yi bilirsiniz. Raşid beni, asıl adı Farrokh Bulsara olan Zanzibarlı Freddie Mercury’nin çocukluk yıllarını geçirdiği eve götürüyor. Sonra şehrin asıl hazinelerinin gizlendiği kalabalık, gizemli ve eski kalbine geldi sıra… Taş Şehir’in labirenti andıran düzeni ve 150 yıllık yolları, yaşından çok daha eski görünüyor. görünüyor. Bu sokakları yalnızca yayalar ve bisikletliler arşınlıyor. Cellabiye isimli geniş ve uzun kollu yöresel kıyafet giyen yaşlılar Jaws Corner isimli meydanda kahve keyfinde.

Raşid, iki yüz yıl kadar önce zengin Arap tüccarlar tarafından inşa ettirilen konakların büyük ve kakmalı kapılarının en güzel örneklerini gösterip “Üst pervaza kazınmış karanfilleri görüyor musunuz?” diyerek zarif bir detaya işaret etti. “Burası bir baharatçının eviymiş.” Raşid’in peşinde takılıp doğuya, Darajani Pazarı’na yöneldim. Burada pek çok şey bulmak mümkün. Tabi en başta pazarın başrol oyuncusu baharatlar var; tarçın, safran, kişniş, kimyon, köri, muskat ve daha birçoğu, tezgâhlarda çiçek dürbününü andıran bir görüntü oluşturmuş. Meyve, sebze, balık, kurutulmuş deniz ürünleri ile çoğu Zanzibarlı kadının taktığı “kangas” adlı desenli ve canlı renkli eşarplar tezgâhların göz alan diğer ürünleri.

Ben bu rengârenk baharat tohumlarının kökenini merak ettiğimden ertesi gün hevesli rehberim Hamis’le birlikte yakınlardaki Kizimbani’de, bir baharat kooperatifi gezisine katıldım. “Bu çubukların ne olduğunu söyleyebilir misiniz?”, “Baharatların kralı hangisidir?”, “Bu ne ağacıdır?” gibi soruları peş peşe sıraladığımız interaktif bir geziydi bu. Kısa bir süre içerisinde tarçın ve kakuleyle haşır neşir olup muskatın etrafındaki kılçıklı kırmızı tabakayı soydum, bir vanilya çiçeğini tozlaştırdım, taze yeşil karanfilin tadına baktım. Khamis bu karanfiller için “Dünyanın en iyisi.” dedi ve ekledi: “Zanzibar altını bu. Biz ‘donge’ diyoruz. Endonezyacada Maluku denilen, Molük Adaları’ndan ithal edilen bitkilerden hazırlanıyor. Yemeklerde ve şifa için kullanılıyor.” Büyüleyici olduğu kadar lezzetli de bir ürün.

Ertesi gün Taş Şehir’in güneyindeki Fumba Plajı’na gittim, arabayla kısa bir mesafedeki bu plaj Hindistan sakızı ağaçlarıyla çevrilmiş. Asırlardır pek değişmeyen Arap tasarımı yelkenli Stahamili Tuu’ya binip açıklardaki adalara doğru ilerlerken deniz, turkuazın harika bir tonuyla parıldıyordu ama ben bu yüzeyin altında olup biteni daha çok merak ediyordum. “Yunuslara dikkat et,” dedi asıl ismi Hassan olan Kaptan Morgan. “Şişe burunlu ve kambur türlere buralarda çok sık rastlıyoruz.” Bu uyarıdan yalnızca birkaç dakika sonra teknemizin yanında 10-12 tane sırt yüzgeci dalgaları kesti, şişe burunlu bir yunus sürüsü etrafımızda sıçramaya başladı.

20 dakika sonra demir atıp şnorkelle capcanlı mercan bahçelerine daldık. Dipte deniz anemonlarının dalgalanan kolları arasında gizlenen palyaço balıkları ve daha görülecek çok fazla şey var. Detaylı tasarımları nedeniyle beyin mercanı adı verilen canlılara hayran kaldım, papağan balıklarının geyik boynuzu mercanları kurcalarken çıkardıkları tıkırtıları dinledim, kavgacı çotiraların bölgelerini korumalarını izleyip melek balıklarının sürü halinde uyumlu hareketlerini seyre daldım.

Sudan çıktıktan sonra yakınlardaki Pamunda Adası’nda sakin bir koya uğradık; tekneye yakıt alırken güzel bir ziyafet çekeceğiz. Leziz ızgara terlik ıstakoz, büyük karides, eşkina balığı ve tavuğun yanı sıra sulu Dodo mangosu, şekerlenmiş baobap tohumları ve jackfruit adı verilen bölgeye özel meyveler ardı ardına geldi, tabaklar boşaldı. Gördüm ki Zanzibar zihni ve ruhu beslediği gibi mideye de bayram yaptırıyor.

Kuzey yarımkürenin önümüzdeki kış günlerinde yaz tatili yapmak isteyenler için harika bir yer burası. Balıklar su altında ve sofrada sizi bekliyor.

thy-zanzibar-ucuslari-ne-zaman

Türk Hava Yolları Yeni Hattı Zanzibar, 12 Aralıkta

Istanbul – Kilimanjaro– Zanzibar (JRO-ZNZ) – Istanbul uçuşları haftada üç gün şeklinde olacak ve 12 Aralık 2016 tarihinde ilk uçuş gerçekleştirilecek.

Sefer SayısıBaşlangıçGünlerKalkışVarış
TK56712.12.2016Monday, Wednesday, SaturdayIstanbul19:303:20Kilimanjaro+1
TK56713.12.2016Tuesday, Thursday, SundayKilimanjaro04:155:30Zanzibar
TK56713.12.2016Tuesday, Thursday, SundayZanzibar06:2512:45Istanbul
TK56726.03.2017SundayZanzibar06:2513:45Istanbul

Mehmet Kali

Hello everyone. My name is Mehmet Kali. In the industry, I am known as "Kali". I graduated from the first civil aviation training school in Turkey, which was known as the Civil Aviation School at the time and is now Eskişehir Technical University, in 1991. As I graduated from the Business Administration department, it was a bit challenging for me to integrate into the industry. I have worked for companies such as SultanAir, DHMI, Havaş, and Swissair, and currently, I provide services and consultancy in air cargo transportation. I have experience in dispatching, air traffic control, passenger services, and aircraft coordination. During my time at Swissair, I had the opportunity to experience aviation training in many countries. Since 2012, I have been focusing on air cargo transportation. For three years, I taught courses on air cargo at Nişantaşı University. I still hold valid IATA certifications related to both passenger and cargo operations. For over ten years, I have been managing aeroportist.com, a news website related to aviation, which initially started as a hobby. I enjoy building aviation networks and sharing knowledge. If there is anything I can contribute to, I am here. Best regards "kali"

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu