Hava Kargo Hakkında Herşey
Köşe YazılarıManşet

Açıköğretim Havacılık İşletmeciliği Bölümüne Tepkiler

 

Acikogretim-Havacilik-İsletmeciligiAnadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Mezunları Derneği (SİMED) üyeleri ve yönetimi konu ile ilgili düşünce ve endişelerini yazılı bir şekilde gerekli kurumlara yapmıştır.

Açıköğretim Havacılık İşletmeciliği Bölümünün işsiz , yerleşemeyen havacılık ve lojistik lisans ve önlisans mezunlarının sıkıntılarına tuz biber ekeceğini düşünüyoruz.

Evet Havacılık sektörü büyüyor , ihtiyaçta var fakat sektörün vasıflı insana ihtiyacı var. Tecrübe ve vasıflar yetmediğinden binlerce gencimiz işsiz. Okuyanlar ise geleceklerinden kaygılılar.

Bu ortamda örgün bölüm mezunları dahi iş bulmazken, açık öğretim mezunu olup iş bekleyecek arkadaşların sektöre ve kendilerine katacakları değer oldukça düşüktür.

Konuyla ilgili SİMED ‘in YÖK ‘ e yazdığı yazı aşağıdaki gibidir.

 

T.C.

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI

ANKARA

                 Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Mezunları Derneği (SİMED) 2002 yılında kurulmuş ve faaliyetlerine başlamıştır. Üyeleri; Havacılık İşletmeciliği, Uçak Teknik bölümleri,  Pilotaj ve Hava Trafik Kontrolörlüğü bölümü mezunlarıdır.

              Derneğimizin amaçları içerisinde, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık mezunları arasındaki sosyal ilişkileri arttırmak, geliştirmek, yeni mezunlara iş bulma konusunda yardımcı olmak, öğrencilere burs vermek, staj imkanlarını araştırmak, okul mezunlarını ilgilendiren çeşitli konularda faaliyetlerde bulunmak ve mezunların mesleki faaliyetlerini ilgilendiren her çeşit kanun, kararname ve yönetmeliklerin aynen tatbikini sağlamaya çalışmak, bunların ışığında üyelerin eşitliği ilkesine sadakat göstermek ve mesleki onurlarını korumak bulunmaktadır.

              Yakın zamanda Anadolu Üniversitesi’nin Açık Öğretim Sistemi ile eğitim ve öğretim yapan, İşletme Fakültesi bünyesinde “Havacılık İşletmeciliği” adlı yeni bir programın açılacağı konusunda kurumun internet sitesinde bir bilgi yayınlanmaya başlanmıştır. Havacılık sektöründe 3000’e yakın mezunu ile Türk Sivil Havacılığının her dalında uzman ve yönetici üyelere sahip derneğimiz Açık Öğretim Sistemi ile havacılık sektörüne kalifiye personel kazandırılamayacağı düşüncesindedir. Bu düşünceye sebep olan noktalar ise; 

Havacılığın yoğun bilgi esaslı (Know-How) bir endüstri dalı olması ve Açık Öğretim Sisteminin bu yoğun bilgi gerekliliğini nasıl sağlayacağı konusunun belirsizliğidir.

            “Havacılık”  yüksek düzeyde kültür, standart, eğitim ve disiplinler silsilesidir. Açık Öğretim Sisteminin doğasına aykırı olan bu kavramlardan uzak olarak mezun olacak öğrencilerin havacılık sektöründe tercih edilmeyeceği düşünülmektedir.

Havacılık sektöründe görev alan  tüm personel, çok iyi derece (en azından iyi derecede) yabancı dil bilmek zorundadır. Açık Öğretim Sistemi ile eğitim gören mezunların çoğu bu şarta haiz olmadan yetişecektir.

Türkiye’de Havacılık İşletmeciliği eğitimi veren kurum sayısı kesinlikle sayı olarak yeterli hatta gereğinden fazlayken ve köklü okullardan mezun olan öğrenciler bile iş bulma konusunda sıkıntı yaşarken Açık Öğretim Sisteminden çıkan yüzlerce mezun sadece işsizler ordusuna katılmaya aday durumda olacaktır ve sektörün kesinlikle bu kadar işgücüne ihtiyacı yoktur. 

Köklü okullar, yüksek puan ile öğrenci alırken, Açık Öğretim Sistemi ile eğitim yapan okulların tercih sebebi olan düşük puanla kayıt olabilme, yeteri kadar standart bilgi seviyesine sahip olmayan çok miktarda adayın bu okula girip  mezun olmasıyla sonuçlanacaktır. Bu durum ilerde standardı düşük işgücünün Havacılık sektörü önüne yığılmasına yol açacaktır. 

Ayrıca, Havacılık İşletmeciliği bölümünde ağırlıklı olarak operasyonel ve yönetimsel eğitimler ile yoğun bir yabancı dil eğitimi verilmektedir.  Örneğin Uçuş Teorisi dersinde bir uçak üzerinde uygulamalı eğitim verilmelidir. Uçuşun prensipleri, uçak üzerinde ana ve yardımcı uçuş kumanda yüzeylerini kullanarak öğrenciye anlatılmalıdır. Havalimanı Donanımı ve Havacılık Güvenliği derslerini havalimanında uygulama yaptırarak anlatmak daha faydalı olacaktır. Tehlikeli Maddeler dersinde IATA’nın Dangerous Goods Regulations kitabını kullanarak işlemek daha anlaşılır olacaktır.  Seyrüsefer dersi, havalimanı ve çevresinde yer alan sistemler üzerinde detaylı inceleme ile işlenmelidir. Harekat performans dersinde uçağın ağırlık ve denge işlemlerinin ve uçağın Load Sheet formları kullanılarak doğru yükleme yapılması, gösterilmesi gerekmektedir. Açık Öğretim Sisteminde bu ve bunun gibi eğitimlerin verilemeyeceği aşikârdır. Hal böyle iken o zaman neden Açık Öğretim Sisteminde Havacılık İşletmeciliği bölümü açılmaktadır?

Sonuç olarak Havacılık İşletmeciliği kesinlikle örgün eğitim olarak yapılmalı, iş başı eğitimleri, yurtdışı deneyimleri  ve stajlarla desteklenmelidir. Açık Öğretim Sistemi için harcanacak enerjinin Üniversitelerin örgün eğitiminde açık olan  Havacılık İşletmeciliği bölümlerinin kalitesinin artırılması için harcanmasının çok daha isabetli olacağı düşünülmektedir. Mezun öğrenci sayısını artırmak yerine örgün eğitimdeki öğrencilerin kalitesini artırmak tek hedef olmalıdır. Havacılık eğitimlerine yaklaşım kesinlikle ticari olmamalıdır. Açık Öğretim Sisteminde Havacılık İşletmeciliği eğitimi kesinlikle verimli olmayacaktır. Gerekli eğitimleri almadan sadece diplomayla mezun olmuş  Havacılık İşletmeciliği mezunları, işsizler ordusunun neferleri olmaya adaydır.

Tüm mezunlarımız adına konunun tekrar değerlendirilerek Havacılık İşletmeciliği bölümünün Açık Öğretim Sisteminden çıkarılması hususunda yardımlarınızı talep ediyoruz.

Gereğini saygılarımızla arz ederim.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu