Türk Hava Yolları, Türk Sivil Havacılık tarihinin en önemli projelerinden birine daha imza atıyor.
Bayrak taşıyıcı havayolunun, bölge havacılığında kayda değer bir ivme oluşturacak havacılık bakım onarım merkezi; “HABOM” bugün itibarıyla faaliyete geçiyor.
Büyük ölçekli uçak siparişleri ile süreklilikle genişleyen filosu, uçuş ağına art arda dâhil ettiği yeni destinasyonlarla dünyanın neredeyse her köşesine ulaşan benzersiz uçuş ağı ve global bir marka olma yolunda gerçekleştirdiği önemli yatırım ve girişimlerle havacılık platformundaki pozisyonunu sabitleyen Türk Hava Yolları, bugün geldiği noktada küresel havacılık sektörünün etkin figürlerinden biri olarak addediliyor.
Özellikle son yıllarda elde ettiği önemli netice ve kazanımlarla global rekabette rakip tanımaz bir profil kazanan bayrak taşıyıcı havayolu, geliştirdiği ve hayata geçirdiği yeni yatırımlarla ilerlemesine emin adımlarla devam ediyor.
Türk Hava Yolları’nın, havacılık sektörünün katma değerli alanlarında da yükselen bir grafik çizmesi ile bu yönde hayata geçirdiği tüm yatırımlar, Türkiye’nin 2023 vizyonuna da önemli ölçüde katkı sağlıyor.
Yine önemli bir girişimle Türk Sivil Havacılık tarihinin en büyük projelerinden birine daha imza atan Türk Hava Yolları, tamamı, şirketin öz kaynakları ile finanse edilen bakım ve onarım merkezini sadece Türkiye değil, bölge havacılığına da kazandırmış bulunuyor.
İsmini ‘Havacılık Bakım Onarım Merkezi’ninbaş harflerinden alan HABOM tesisi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sn. Lütfi Elvan, Maliye Bakanı Sn. Mehmet Şimşek, Savunma Sanayii Müsteşarı Sn. İsmail Demir, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hamdi Topçu, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Sn. Temel Kotil ve Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. Genel Müdürü Sn. Ahmet Karaman’ın değerli katılımlarıyla bugün faaliyete başladı.
HABOM; Türk Hava Yolları’nın başarılı iştiraki, Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’nin, sektörel platformdaki teknik bakım/onarım kabiliyet ve kapasitesini artırmak, havacılık alanında kapsamlı bir ekosistem yaratmak adına İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nda, yaklaşık 550 milyon ABD Doları tutarında önemli bir maliyet ile hayata geçirilmiş bulunuyor.
Projenin faaliyete geçmesi ile Türkiye’nin dünya genelindeki MRO –uçak bakım, onarım ve revizyon- sektöründen elde edeceği payın büyük oranda artış göstermesi öngörülüyor. Bugün, 57,7 milyar ABD Doları olan küresel MRO pazarının 2024 yılına kadar 86,8 milyar ABD Doları’na yükselmesi beklenmekte. 2024 yılına kadar yılda ortalama %4.2 büyüyeceği öngörülen pazarda, artan hangar kapasitesi ve nitelikli insan kaynağı ile Türk Hava Yolları Teknik A.Ş., uçak bakım, onarım ve revizyon pazarından ciddi bir pay alarak dünyanın en büyük beş MRO tesisi arasına girmeyi hedefliyor.
Dünya haritası üzerindeki toplam filo genelinin %39’luk bölümüne hâkim olan bölge içerisinde konumlandırılmış HABOM tesislerinin mevcut etki alanı 3,5 saatlik uçuş mesafesi içerisinde 55 ülkeyi kapsıyor. Tam olarak faaliyete geçtiğinde, yaklaşık 7.000 kişiye istihdam sağlayacak HABOM’un yıllık cirosunun 1,5 milyar ABD Doları’na ulaşması hedefleniyor.
Entegre bir yapıya sahip olan tesis, yaklaşık 380.000 m2 kapalı bir alan üzerine inşa edilmiş. Alan, dar gövdeli uçak bakım hangarı içerisinde aynı anda 11 adet dar gövdeli uçağa, geniş gövdeli uçak bakım hangarında ise aynı anda 3 adet geniş gövdeli uçağa bakım, onarım ve revizyon hizmeti verebilecek büyük bir kapasiteye sahip. Geniş gövdeli uçak bakım hangarının bir bölümü aynı anda 1 adet geniş gövdeli uçak ya da 2 adet dar gövdeli uçağa uçak boya hizmeti verebilecek şekilde ‘Uçak Boya Hangarı’ olarak tasarlanmış. Tesis dâhilinde, uçakların ‘APU’, ‘İniş Takımı’, vb. gibi çeşitli komponentlerinin bakım, onarım ve revizyon işlemlerinin yapılması için çok sayıda atölye yer alıyor. Operasyonel anlamda da mükemmeliyetçi bir yaklaşımla tasarlanan HABOM tesisi, son teknoloji unsurları dikkate alınarak, en modern bakım ekipmanları ile donatılmış.
Tüm bu teknik olanakların yanı sıra, personeline çok sayıda sosyal imkân da sağlayan tesis, modern bir havacılık kampüsü şeklinde yapılandırılmış. HABOM tesisi ile birlikte Türk Hava Yolları Teknik A.Ş.’nin dar gövdeli uçak bakım kapasitesi %57, geniş gövdeli uçak bakım kapasitesi %43, kapalı alan kapasitesi ise %193 oranında artmış bulunuyor.
HABOM projesinin çıkış noktası; bakım, onarım hizmeti veren bir tesis kurmaktan öte havacılık sektörünün üretim ağırlıklı alanlarında da faaliyet gösteren firmalara ev sahipliği yapacak bir Havacılık Kompleksi inşa etmek. Hali hazırda HABOM çatısı altında uçak galley ve mutfak ekipmanları üretimi yapan ‘Turkish Cabin Interior’ (TCI) ve yakın zamanda yine bu alana taşınacak uçak koltuğu üretim şirketi ‘Turkish Seat Industry’ (TSI) ile tesisin uçak komponentleri de üreten bir havacılık üssü haline gelmesi planlanıyor.
HABOM Havacılık Kompleksi, teknik bakım alanındaki çıtayı bir üst seviyeye yükselterek, havacılıkta katma değer içeren alanlara daha fazla yoğunluk verilmesi gerekliliğine yönelik önem arz ediyor. Aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 vizyonu kapsamındaki yerli sivil yolcu uçağı üretimi noktasında önemli bir adım olarak ön plana çıkıyor.
Türk Hava Yolları A.O.
Basın Müşavirliği
