Her şey bahane! Bugün yakın ve uzak çevremizde yaşanan tüm olumsuzlukların sebebi “küresel ekonomik satranç” tır; Söylenenlerin aksine ne demokrasi, ne insan hakları ve ne de özgürlükler gerçek hedefler değildir, bunlar bahane edilerek insanlığa Messi çalımları kıvamında bel kırıcı çalımlar atılmaktadır. Tabii ki insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi kavramlar çok güzel şeylerdir, ancak günümüzde bunları elde edebilmek için sahte sloganlar, kuru gürültü, hamaset ve şark kurnazlığı yeterli olmaz; önce toplumsal bilincinizi, üretim ve tüketim dengenizi, diğer toplumlarla olan ilişkinizi ideal düzeylere taşımanız, somut ve soyut kaynaklarınızı en iyi şekilde harekete geçirecek stratejik planlar ve programlar yapıp, özellikle üreten topluluklar olmak zorundasınız. Üretmeyen bir toplumun özgür olması mümkün değildir, çünkü sadece borçla yaşamak zorundadır. Borcu olan ise, sadece alacaklı ne derse onu yapmak zorundadır.
Kısacası dünyada tüm kuralları ekonomik gücü yüksek olan zümre ya da toplumlar koyarlar; Ve bu gücü daha da geliştirmek, ya da en azından kaybetmemek için sürekli olarak yeni strateji ve planlamalarla diğer toplumları kendi hedefleri doğrultusunda dizayn ederler. Ve işin acı tarafı, bu güçleri sayesinde “demokrasi, insan hakları, özgürlük” vs. gibi tüm güzel değerleri sadece kendi insan topluluklarına sunarlar. Diğerleri ise, bu değerlere layık olmayan, aldatılabilen ve ucuza çalıştırılabilen, birbirlerini yemeleri için silah satılan ve bu yolla da ayrıca ellerindeki zaten kısıtlı miktardaki üç beş kuruş parası söğüşlenen ikinci veya üçüncü sınıf insan topluluklarıdır.
Hakim güçler , Robin Hood’ un aksine, bütün güzellikleri “fakir” ve “geri kalmış” toplumlardan alıp, ”zengin” ve “ilerlemiş “olan kendi toplumlarına vermekle meşguldür. Bu yüzden de o güzel insani değerler maalesef sadece o muteber, ilerlemiş toplumlar için geçerli olan kavramlardır. Hiç heveslenmeyelim!
TUNCER YILDIRIMGEÇ
