KİTLELER VE AYDINLAR
Çok üzülerek söylemek zorundayım ki, çevremizdeki insanlar toplumu ilgilendiren konularda medyadan duyduğu bilgi veya haberleri çok özensiz ve özünü tam olarak anlamadan, hatta detaylarını dinlemeye gerek bile duymadan, o ana kadar zaten yalan yanlış aklını çelmiş fikir ve bilgilerle birbirine karıştırıp, sonuçta tamamen gerçeklerden uzak ve saçma denecek kıvamda yorumlar yapıyor.Çoğu zaten bir haberin detaylarını değil,ana başlığını duyup,gerisini kendisi tamamlıyor……Aydınlarımız ise sadece birbirleriyle cebelleşip,zaman geçiriyor.
Bu biraz acımasız bir yorum olarak anlaşılabilir, ama bilgi dağarcığı ve analiz yeteneği ancak ilkokul seviyesinde olan çok geniş kitlelere sahibiz. Bu durum insanlarımızın suçu değil elbette. Çoğu insanımızın aslında kendisi de bunun farkında; Eğitim düzeyi sorulduğu zaman, çoğu kişiler biraz da esprili bir şekilde “hayat okulu”na gittiğini veya bitirdiğini söylüyor.
Geçenlerde tam da bu “hayat okulu”na giden bir kişinin ilginç bir konuşmasına şahit oldum. Diyor ki: Kardeşim bizim devletimiz de herkesin rahatça yaşayabileceği kadar para basıp herkesin maaşlarını yükseltsin.Refah seviyemizi arttırsın.Parayı devlet basmıyor mu ?? Akıllı bir ilkokul çocuğu da aynı şeyi söyleyebilir,çünki çok temel düzeyde bir eğitim aşamasındadır.
Yine hayat okulu mezunu başka bir kişinin de şöyle bir müthiş “hayatta kalma taktiği”ni yanındakilere açıklamaya çalıştığını hatırlıyorum: “Uçakta olsanız ve uçak düşmeye başlasa ,bence kurtulma şansınız var, uçak yere çarpmaya iyice yaklaştığı anda,yani beş altı metre kala kapıdan aşağıya atlar kurtulursunuz.” İşte bu da akıllı bir ilkokul öğrencisinin söyleyebileceği bir şey. Hatta belki de söylemeyeceği……..!
Emin olun ,günümüzde,dünyanın düz olduğuna ve dönmediğine inanan insanlar var. Aya gidilemeyeceğini vs. düşünenler var….Bilim insanlarının yalan söylediğini hararetle savunanlar var…
Ne inançlar ,ne de bilimsel konularda yeteri seviyede toplumumuzu geliştirememişiz.Bu durumda tabii ki herkesten geçmişteki ve günümüzdeki olan biten herşeyi doğru okuyabilmesini beklemek biraz safdillik olur.
İki bilinmeyenli bir denklemi çözemeyen bir insanın, x ve y nin değerini,onlarla ilgili başka doğru veriler kullanarak birbiri ile ilişkileri üzerinden bulabilmesi ne kadar mümkünse, çeşitli bilgileri,ilgili başka verilerle mantık dahilinde harmanlayıp her hangi bir konuda düzgün bir sonuç çıkarması da ancak o kadar mümkündür.Bu durumda çoğu insanımızın çevresinde gelişen olayları,olguları veya gerçekleri düzgün bir şekilde algılayıp,geçmişinde edinmiş olması gereken bilgi dağarcığından geçirerek ve mantığını kullanarak düzgün analizler yapması ve sonuçlar çıkarması hangi oranlarda gerçekleşebilir ?
EN ÖNEMLİSİ DE: TOPLUMUMUZUN AYDINLARI BUNU HİÇ DERT ETMİYOR ,KALABALIKLARA HÜKMETMEKTEN BAŞKA GAYELERİ YOK .BİRBİRLERİYLE DALAŞACAKLARINA TOPLUMUN GENİŞ KATMANLARINDAKİ EĞİTİMSİZLİK İLE ÇARPIŞMALARI GEREKTİĞİNİ AKILLARINA BİLE GETİRMİYORLAR. YANLIŞI GÖRÜP DÜZELTMEYE ÇALIŞMAYAN İNSANLAR AYDIN DEĞİL ,AİLE REİSİ DAHİ OLAMAZ…..
Tuncer Yıldırımgeç
