Yaratıcılık, Türk iş hayatında çok fazla desteklenen bir alan değildir. Hele de rutin bir iş yapıyorsanız. Bu durum, biraz kültürümüzden; biraz da değişime açık olmamızdan kaynaklanır. Üniversite’de Uçak Tasarımı dersi Hocam Ahmet Nuri YÜKSEL büyütülürken “-bütünü bozma, yarımı da elleme- diye büyütüldük” demişti… Tabii öyle olunca ne oluyor, merak daha küçük yaşlarda budanmaya, köreltilmeye başlıyor…
Oysaki dünyamız son yüzyılda akıl almaz bir değişim ve dönüşüm sürecine girmiş bulunuyor. iki sene önceki akıllı cep telefonu çoktan işlevini kaybetti bile…İnsanlar alışverişi telefon ve ipad’lerden yapmaya başladı.
Eğer işverenseniz değişen global ekonomide oynayan bir oyuncu olmak istiyorsanız ekiplerinize yaratıcılık yönleri güçlü çalışanları almanız önem kazanmaktadır ; var olan çalışanlarınızın da yaratıcılığını destekleyen ortamlar kurmanız gerekmektedir.
Eğer çalışansanız ve iş şartları iyi ve düzenli görünüyor ancak yine de siz sıkılıyor ve etkin, efektif olmadığınızı düşünüyor ve nedenini bulamıyorsanız, yaratıcılığınıza ne kadar izin veriliyor, siz ne kadar bağlantıdasınız ve ne kadarını ortaya koyabiliyorsunuz bilmenizde fayda var…
İşte size yaratıcılıkla ilgili birkaç sır:
– Yaratıcılık meraktan geçer,
– Yaratıcılık bozmaktan geçer,
– Yaratıcılık yeniden yapmaktan geçer,
– Yaratıcılık taklitten geçer,
– Yaratıcılık denemekten geçer,
-Yaratıcılık revize etmekten geçer,
– Yaratıcılık cesur olmaktan geçer,
-Yaratıcılık daha iyiye hizmet etmekten geçer,
-Yaratıcılık hataya izin vermekten geçer,
– Yaratıcılık olmaya izin vermekten geçer,
– Yaratıcılık bilinmeyeni bilinir kılma arzusundan geçer,
– Yaratıcılık dünyayı daha iyi bir yer haline getirme isteğinden geçer,
– Yaratıcılık ilgisiz gibi görünen şeylerin arasında ilgiyi görüp, birleştirmekten ve yeni formlar vermekten geçer,
– Yaratıcılık içinden gelen en derin arzularına “EVET” demekten geçer,
– Yaratıcılık sürekli değişim, yenilenme, gelişme arzusundan geçer…
Eğer bunlardan birkaçı sizde varsa bilin ki yaratıcısınız ve/ veya henüz ortaya çıkmamış potansiyel olarak bir yerlerde durmaktadır.
Ve eğer işiniz bu hünerlerinizi göstermeye müsait değil ise yaratıcılığınızı özel hayatınızda göstermeye başlayın… Hayatınızın ne kadar canlandığını, anlamlı olmaya başladığını, neşelendiğini görüp şaşıracaksınız…
Nasıl mı? Hayatınızda hiç yemek yapmadıysanız mutfağa girip yemek yapın…. Halihazırda Yemek yapmayı seviyorsanız, yeni bir karışımla size has bir yemek yapın,
Demonte mobilya alıp monte edin, nasıl tasarlanmış bakın, “ben daha iyi nasıl tasarlardım?” sorusuna cevap arayın… belki siz daha iyisini tasarlardınız,
Telefonunuza hobilerinizle ilgili son gelişmeleri takip edeceğiniz aplikasyonları indirin ve ilham alın… ve siz de hayatınızda deneyin…
Uğraşmak isteyip de uğraşmadığınız bir hobiyle ilgilenin… Evinizi boyayın… bu sefer duvarları farklı renklerde, belki de duvar kağıtları karışımı ile boyayın… nasıl bir değişime girdiğinizi hayretle ve keyifle seyredin….
ve sevgi, ilgi ve merakla kalın…
Nilgün Yetiş
İş ve Başarı Koçu
Uçak Mühendisi, MBA
