Biz Neyin Peşindeyiz
Seçime çok az bir zaman kaldı; Bütün partiler yine çeşitli söylemlerle vatandaşlardan
oy kapmak için kıyasıya savaşıyor…
İleri demokrasiden yüksek kalkınma projelerine,şeffaflıktan dünyada söz
sahibi olan bir devlet hayaline,birlik beraberlikten yoksulluğu ortadan kaldırmaya kadar
çeşitli sözler veriliyor.
İnsanlarımızın çok büyük bir bölümü ekonomik durumlarının kötü olmasından, bir kısmı
temel vatandaşlık hakları ile ilgili problemlerden,bazıları adalet çarkının düzgün
işlemediğinden şikayetçi. Bunların hepsi,sadece bugün için değil,bildik bileli geçerli
ve haklı şikayetler.
Bütün bu problemlerin ana sebebi gerçek bir demokrasi kültürüne sahip olmayışımız.
Belki zamanla bu da olacak,ama şu ana kadar bunu çeşitli sebeplerle başaramadık.
Bir çocuğun ana dilini öğrenmesi,o dili etrafında kullananlardan duyması,hissetmesi
ve safha safha kendini geliştirmesi ile gerçekleşir,ve tabii sonra bu durum eğitim
kurumlarında pekiştirilir. Demokrasi kültürü de ana dilimizi öğrenir gibi, bizim beş
duyumuzla ve aklımızla tatbiki olarak yaşayıp hissederek öğreneceğimiz bir şey.
Ancak bizim insanımız tam gelişmiş bir demokratik ortamı bugüne kadar görüp
yaşayamadığı için,bir çocuğun ana dilini öğrenmesine benzer bir şekilde
demokrasiyi öğrenme şansı olmadı hiç bir zaman.Oysa demokrasisi oturmuş,gelişmiş
bir ülkede bir çocuk doğduktan sonra,yaşadığı ortamda kullanılan ana dilini öğrenmeye
başlarken,demokrasi kültürünü de birlikte öğrenmeye ve özümsemeye başlar.
Bizde bu kültür tatbiki, tedrici olarak öğrenilemeyeceğine göre,bütün
aydınlarımızın, partilerimizin,STK ların,üniversitelerimizin saçma sapan
zorlama tez ve düşüncelerini bir kenara bırakıp demokrasi kültürünün nasıl
bir an önce yaratılabileceği ve toplumca sindirilebileceği konusunda kafa yormaları
gerekir….
Sonuç olarak……,
Bizim çocuklarımız veya torunlarımız da konuşmayı ve demokrasiyi
bebek iken birlikte öğrenmeye başladıkları zaman bu iş kökünden
çözülmüş olacaktır…………bunu vaadeden parti varsa, bir ümit var demektir….