Barkodlu Etiketler Yerini RFID Teknolojisine mi Bırakıyor?
Düzenli olarak havayoluyla seyahat edenlerin başına mutlaka, bir kez bile olsa, tatsız bir bagaj kaybetme, yanlış bagaj teslim alma yada seyahati bagajsız tamamlama macerası gelmiştir.
Böyle bir olay yaşadıysanız bilin ki havayolunuz da acınızı paylaşıyor.Delta Havayolları’na göre kayıp bir bagaj ile yolcuyu biraraya getirmek ortalama olarak 70 dolar gibi bir maaliyet oluşturuyor. 2015 yılında sektörün yanlış yönlendirilen bagajlarla ilgili kaybı 2.3 milyar dolar.
Taşıyıcılar müşterilerinin bagajlarına daha fazla ihtimam gösteriyor. Delta, geleneksel barkodlu etiketleme sistemlerinden daha güvenilir olan, RFID teknolojisi kullanılan bagaj takip sistemi için 50 milyon dolar harcadı. IATA (Uluslararası Hava Taşıyıcılar Birliği) 2018 yılına kadar tüm havayollarının uçtan uca bagaj takip sistemleri kurmalarını mecbur tutacak.
Barkod Sistemine Veda
Bugün pek çok havayolu bagaj takibini bagaj üzerine barkodlu etiketler yapıştırarak ve lazer tarayıcılar kullanarak son noktalarına ulaştırıyor. Delta’nın havalimanı müşteri hizmetleri ve havayolu operasyonları başkan yardımcısı Bill Lentsch : ” Bu sistemler büyük ölçüde otomatik, bu da hataya eğilimli olduklarını gösterir. Lazer yazıcının kalitesi ve pozisyonu bagaj etiketi çıktısının kalitesini belirliyor, aksi durumlarda kilometrelerce uzunluğundaki taşıyıcı bantlarda etiketlenmiş bagajlar kaderine terk ediliyor.
“Şu andaki barkod teknolojisiyle iyi bir günde %90 başarılı okuma oranına sahibiz.Okunamayan bagajlar banttan alınıyor ve manuel kontrol ediliyor. Bu sırada bagaj uçağa gecikiyor ya da yanlış bir şehre yönlendirilebilyor.”
Delta’nın radyo frekansıyla tanımlama yapan bagaj sistemi (RFID) ile, mikroçip ve anten taşıyan etiketler kontuarlarda üretiliyor ve havayolunun takip sistemiyle radyo dalgalarıyla takip edilebiliyor.
Lentsch ” RFID sistemi %99.9 oranında okuma sağlıyor ve bagajlar daha etkin bir şekilde sisteme dahil oluyor.” dedi.
RFID ayrıca yükleme- boşaltma alanında da konveyörler üzerindeki tarayıcılar sayesinde kolaylık sağlıyor. Bağlantı uçaklarına öncelikli transfer gerektiren bagajları tespitte sürat kazandırıyor.
Teknolojinin yolculara da sağladığı avantajlar var. Delta’nın mobil aplikasyonu sayesinde RFID etiketli bagajlar, bagaj etiket numarası girmeden harita üzerinden görülebiliyor. Yakında yolcular bagajlarının, uçuşlarının her bacağında ilgili istasyona ulaşıp ulaşmadığına dair bir uyarı mesajı alacaklar. Böylece olası yanlış yönlendirilmiş bagajlar yolcu seyahatini tamamlamadan tespit edilebilecek.
Delta RFID etiketleri tüm istasyonlarında üretiyor, 84 havalimanında bulunan tarayıcılar sayesinde yolcu bagajlarının %85-%90’ının takibini gerçekleştirebiliyor. Lentsch manuel kod kullanılan diğer havalimanlarında da en iyi şekilde hizmet verildiğini söyledi. 50 milyon dolarlık yatırımın da iki yıl içerisinde kendini kompanse edeceğini düşündüklerini söyledi.
RFID’ye Dönüş
Delta sektörde RFID atağını ilk gerçekleştirenlerden biri ancak yalnız değil. IATA’da Delta’daki gelişmeleri takip ediyor ve havayolu IT grubu SITA ile yaptığı ortak çalışmayla, yanlış yönlendirilen bagajlarla ilgili oranların önümüzdeki altı yıl içerisinde %25’e kadar azalacağını ve 3 milyar dolara kadar tasarruf sağlanacağını tahmin ediyor.
IATA Havalimanları operasyon sorumlusu Andrew Price ” RFID bagajları takip etmenin en kolay yolu, sadece Delta için değil pek çok havayolu için de en uygun maliyetli yöntem” dedi.
RFID yeni bir teknoloji değil ve IATA son yirmi yılda birkaç kez bu potansiyeli araştırmıştı. Ama daha önceki testlerde sadece bagajların hedef noktalarına ulaşıp ulaşmadıkları kontrol edilmişti, bagajların anlık olarak nerede olduklarını saptama çalışması yapılmamıştı.
2007 yılından itibaren IATA, bagajların hatalı yönlendirmesini azaltmaya çalışıyor. Sistematik problemleri tespit edebilmek için havalimanlarını ziyaret ediyor. Bu önlemler sayesinde hatalı bagaj yönlendirmesi %50 oranında azalmış. Price’ın açıklamalarına göre bagajların %99.4’ünde hiç sorun yaşanmıyor.
Şimdi uçtan uca bagaj takip sistemleri ile bagaj kontuardan uçağa, bağlantı uçuşundan varış noktasına kadar takip edilecek. IATA havayollarını belli bir teknolojiyi kullanmak için mecbur tutmuyor ancak RFID ile ilgili olumlu gelişmeleri de yakından takip ediyor.
Price “RFID’yi 10 yıl önce denedik, şimdi Delta’nın uygulamasıyla tekrar dikkatimizi çekmeyi başardı.” dedi.
Son yıllarda RFID maliyetleri de büyük ölçüde azaldı. Delta’dan Bill Lentsch, RFID etiket maliyetinin barkod etiket maliyetinin iki katı kadar (10¢ ) olduğunu, ancak RFID maliyetinin 10 yıl önce bunun beş katı olduğunu söyledi.
Bir sonraki adım ne olacak? Price IATA’nın Kasım ayında bir uygulama kılavuzu yayınlayacak, gelecek yıl ise farklı tipteki havalimanları için kılavuzlar hazırlayacak.
Kuralları görmezden gelen havayolları için cezai bir yaptırım uygulanmayacak.” Biz dikkatlerini çekmeye çalışacağız, diğer havayolları da dikkat çekecek, biz bir sanayi kuruluşuyuz, düzenleyici değiliz” dedi.
Baskılı Etiketten Ötesi
Uzun vadede, RFID çipli baskılı etiketler bagaj takibi için tek yol olmayabilir.
Diğer bir seçenek de “Kalıcı Etiketler”, akıllı telefon ve cihazlara Bluetooth ile bağlanan ve yolcunun uçuş bilgilerini sisteme girerek check-in kontuarına etiketsiz şekilde bırakabileceği bagajlar.
Fakat şu ana kadar bu etiketlerin standartının nasıl olacağını yada hangi teknoloji ile üretileceklerini belirleyen bir sanayi yok. Qantas RFID etiketler kullanıyor, British Airways ve Alaska Airlines yeni barkod üreten e-kağıt denedi.
Bir başka deyişle, RFID büyük olasılıkla daha fazla havayolu kullanmaya başlamasa da gelişmede önemli bir rol oynayacak.
